feminizm kadına düşman
Günlerin bu denli birbirine benzemesi beni benzersiz bir şekilde rahatsız ediyor. Değiştirmek bizim elimizde diyen kadınları dinleyemiyorum. Çok fazla müdahale var.
Her şeyin bizim elimizde olduğunu söyleyenler aslında yaşam alanımızı görünmez bir kalemle çizip sınırlayanlar değil mi? İzlediğimiz dizilere, filmlere bakalım. Sokakta yan yana yürüyen kadın ve erkeğe. İş adamlarına, iş kadınlarına. Alayımızı sarıp sarmalayan reklamlara, yazı kışı kasıp kavurmakla yükümlü şarkılara ve onların manalarına. Algı buhranı yaşatan video kliplere. Ne görüyoruz? Bu soruyu sormama engel daha mühim olanı: görebiliyor muyuz? Bize gösterilenle aslı birbirini ne kadar tutuyor? Kadın isterse'yle başlayan devasa cümlelerin arkasında gerçekten kadın mıyız? Yoksa bütün bunlar aslında çoktandır içinde bulunduğumuz boşluğun kendisi mi?
Evet. Ta en başa dönelim. Yıllardır sözümona idealist hayalperest şaşkın beceriksiz kadınların -itinayla güzel olurlar- hüzünlerine aşklarına misafiriz evlerdeki gözlerin ortak buluşması televizyonlarda. Bana bir tane gerçeklerle yoğrulmuş eğitimli dünyaya sanata yaşama dair içindeki insanlara ortak bir payda oluşturabilmiş olgun mantıklı bir kadın gösterin. Ya da düşünmeye dahi tenezzül etmeyin tabloya üzülmek için sağ taraftaki geçidin sonunda sizi bekliyorum. şarkılarda isyandan başka hava solumayan bir nesil de hemen yanımızda olacak.Efsane buluşma!
Bu yazının kesinlikle feminizmden beslenen ifadeler barındırmadığının altını çizmek istiyorum. Aksine kadını tarihinden beri et parçası olarak sömüren her türlü hakkının önüne tüm şahsiyetini barikat yapan erkekler tabi ki de feminizm senin hakkın hadi bakalım diyerek kollarını sıvadılar ve insan olarak oksijen tüketebilme serbestliğini kadın erkek ayrımcılığı mı ne gerek var be güzel ablam olarak insanlara empoze ettiler. Feminizm sıkıcı bir konu. Ve ne yazık ki biz kadınlar henüz farkında değilken hatta gururla bizi mahkum olmaya mahkum edenlerin piyonları olmaktan öteye geçemedik. Bu bastırılmış toplumda insanlığa dair istediğimiz her hak bize müthiş bir algı yanıltmasıyla bölücülük teşebbüsü ithamıyla geri döndü. Yıldık.
Kadının bu kadar aşağılandığı bir toplumdan daha alçak bir toplum varsa o da kadının bu kadar aşağılanmasını kanıksayan bir toplumdur. Kim bilir belki bu da yükseklerde gözü olmayan kanaatkar yurdum insanının tercihidir. Ya da biz kadınların geceleri kafalarını yastığa koyduğunda sonra diye erteledikleri zamanın vahşiler tarafından ele geçirilen dünyasıdır.
29 Ağustos 2015
*Feminizm/Margaret Walters dost kitabevi 1. Baskı önsöz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder